YEŞİL GEZGİNLER

Çevre Koruma, Sürdürülebilir Tarım ve Çevre Dostu Turizm Hareketi

‘TÜRKİYE’DE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ALGISI’ RAPORU YAYINLANDI

5 min read

2018’den beri her yıl iklim değişikliği farkındalığı konusunda toplumun nabzını ölçen verilere göre Türkiye’de her iki kişiden biri iklim kriziyle mücadelede asıl sorumluluğun Hükümet / Cumhurbaşkanı’nda olduğunu düşünüyor (yüzde 55). Yerel yönetimler ise yüzde 22 ile ikinci sırada geliyor. Belediyelerden iklim krizi ile mücadelede en büyük beklentiler ise yenilenebilir enerji ve altyapı alanlarına yatırım yapmaları.

KONDA Araştırma, Türkiye kamuoyunun iklim değişikliği algısını ölçmek ve her geçen yıl şiddetini daha da artıran iklim krizi hakkındaki görüşlerini öğrenmek için 2018’den bu yana tekrarladığı anketi bu yıl da gerçekleştirdi. Türkiye çapında 2833 kişiyle hanelerinde görüşme yapılarak gerçekleştirilen anket giderek derinleşen iklim krizinin Türkiye’deki etkilerine, rekor sıcaklıklara, ülkemizde iklim değişikliğine karşı gösterilen çabaların nasıl algılandığına ve bu kapsamda neler yapılması gerektiğine odaklandı.

Yerel seçimlerin arifesinde yapılan ve yayımlanan çalışmaya göre, toplumun yüzde 55’i iklim kriziyle mücadele konusunda en fazla sorumluluğun hükümet/cumhurbaşkanına ait olduğunu düşünüyor. Bu oranı yüzde 22 ile yerel yönetimler/belediyeler takip ediyor. Ardından ise sırasıyla yüzde 13 ile sivil toplum kuruluşları, yüzde 7 ile özel sektör/sanayi ve yüzde 4 ile siyasi partiler geliyor. Bu soruya gelen yanıtları cinsiyet, yaş ve eğitim durumuna göre incelediğimizde her bir kümede sorumluluğun en yüksek oranla Hükümet/Cumhurbaşkanına verildiğini görüyoruz.

Yerel seçimlere az bir süre kala, ankete katılanlara aynı zamanda yaşadıkları bölgedeki yerel yönetimlerin iklim eylemi performansını da soruldu ve sonuçlar KONDA’nın geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği başka bir çalışma ile kıyaslandı. Buna göre, 2022’den bu yana belediyelerin bu konuya yönelik çaba gösterdiğini düşünenlerin oranında bir artış gözlemleniyor. Kasım 2022’de bu önermeye katılanlar örneklemin yüzde 18’ine tekabül ederken, Kasım 2023’te bu oran 7 puan artarak yüzde 25’lik bir kesime denk geliyor. Ancak bu önermeye “Kesinlikle yanlış” diyenlerin yani belediyelerin iklim değişikliğine yönelik çaba göstermediğini düşünenlerin oranında ise 8 puanlık bir artış var.

Yerel yönetimlerin iklim krizine karşı yapmaları gereken en öncelikli iki çalışma sorulduğunda ise öne çıkan cevaplar yenilenebilir enerji ve altyapı çalışmaları olarak öne çıkıyor. Toplumun yüzde 36’sı yenilenebilir enerji yatırımları, diğer yüzde 36’sı ise seller ve yoğun yağmurlara karşı altyapı çalışması yapılmasını, iklim kriziyle mücadelede belediyelerin yapması gereken en önemli iki çalışma alanı olarak görüyor.

Endişe Oranı Azaldı, Aşırı Hava Olaylarının Sayısının Arttığını Düşünenler Arttı

İklim değişikliği konusunda endişeli olanların oranı, Kasım 2023’te, bir yıl öncesine göre, yüzde 83’ten yüzde 72’ye düştü. Ancak yine de endişe seviyesi son altı yılda yapılan ölçümler arasında en yüksek 3. seviyede. İklim değişikliği konusundaki endişeleri demografik kırılımlara göre incelediğimizde kadınların erkeklere göre daha endişeli olduğunu, yaş ve eğitim seviyesi arttıkça iklim değişikliği konusunda endişelilerin arttığını görüyoruz. Aynı zamanda, araştırmaya katılanların yüzde 73’ü iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Yüzde 27’lik kesim ise iklim değişikliğinin doğal bir süreç olduğunu savunuyor.

Emisyonların yeterli hızda azaltılmaması ve fosil yakıtlara yapılan yatırımların devam etmesi ile iklim krizinin görünen yüzü olan aşırı hava olayları da her geçen yıl şiddetleniyor ve sayısı artıyor. Toplumun yüzde 92’si de bu önermeye katılarak, son yıllarda Türkiye’de sel, fırtına, aşırı sıcaklık, kuraklık gibi düzensiz hava olaylarının arttığını düşünürken, toplumun sadece yüzde 2’si aşırı hava olaylarının azaldığını düşünüyor. Bu durumun ilk ölçüldüğü Mart 2018’deki araştırmada düzensiz hava olaylarının arttığını düşünenlerin oranı ise yüzde 76’ydı.

Dünya Meteoroloji Örgütü, 2023 yazının bugüne kadar ölçülen en sıcak yaz olduğunu açıkladı. Toplumun, bu durumun sebebini iklim değişikliği olarak görme eğilimi oldukça fazla. Her 10 kişiden dokuzu bu durumun sebebinin iklim değişikliği olduğunu düşünüyor.

Anket çalışmasının öne çıkan sonuçlarına göre;

  • Toplumun yüzde 55’i iklim kriziyle mücadele konusunda en fazla sorumluluğun Hükümet/Cumhurbaşkanı’na ait olduğunu, yüzde 22 ise yerel yönetimlerin sorumlu olduğunu düşünüyor.
  • Ankete katılanların yüzde 75’i yerel yönetimlerin iklim değişikliği için yeterli çabayı göstermediğini aktarıyor.
  • Toplumun yüzde 36’sı yenilenebilir enerji yatırımlarını, diğer yüzde 36’sı ise seller ve yağmurlara karşı altyapı çalışması yapılmasını, iklim kriziyle mücadelede belediyelerin yapması gereken en önemli iki çalışma alanı olarak görüyor.
  • Görüşülen kişilerin yüzde 88’i geçtiğimiz yılki rekor yaz ayı sıcaklıklarını iklim değişikliği ile bağlantılı buluyor.
  • Her dört kişiden üçü iklim değişikliğinin insan faaliyetleri ile bağlantılı olduğunu söylerken, iklim değişikliği ile ilgili endişeli olduğunu da dile getiriyor

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir